Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
(BMİDÇS)
3-14 Haziran 1992 yılında
düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda (Rio
DünyaZirvesi) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS)
imzaya açılmıştır. Kyoto Protokolü Japonya'nın Kyoto kentinde 11 Aralık 1997
yılında düzenlenen 3. Taraflar Konferansında (COP 3), dünya çapında sera
gazlarının azaltılması için bağlayıcı hedefler içeren “Birleşmiş Milletler
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine İlişkin Kyoto Protokolü” imzalanmıştır.
18 Kasım 2004 tarihinde Rusya Federasyonu’nun da onaylamasıyla Kyoto Protokolü
16 Şubat 2005 tarihinde fiilen yürürlüğe girmiştir.
Türkiye’nin İklim Değişikliği Müzakerelerindeki Konumu
Türkiye 1992 yılında imzaya açılan
BMİDÇS’nin orijinal metninde hem Ek-1 (tarihsel sorumluk), hem de Ek-2 (maddi
sorumluluk) listesinde yer almıştır. Türkiye, 1995 yılında gerçekleştirilen
COP1’den 2000 yılında gerçekleştirilen COP6’ya kadar geçen süre içerisinde
gelişmekte olan bir ülke olması nedeniyle BMİDÇS’nin eklerinden çıkmak için
girişimlerde bulunmuştur. 2000 yılında yöntem değişikliği yapılarak Ek II’den
çıkmamız ve Ek I’de özel statüyle yer almamıza ilişkin önerimiz sunulmuştur. 29
Ekim-6 Kasım 2001 tarihlerinde Fas’ın Marakeş kentinde yapılan 7. Taraflar
Konferansı’nda (COP 7) Türkiye’nin, Ek II’den çıkıp özel şartları tanınmış bir
Ek-I ülkesi olarak BMİDÇS’ye taraf olma isteği kabul edilmiştir. 24 Mayıs 2004
tarihinde de Türkiye resmen sözleşmeye katılan 189. taraf olmuştur. Ülkemiz
halen Sözleşme’nin Ek-I listesinde özel şartları tanınmış ülke olarak yer
almaktadır. Kyoto Protokolünün yürürlüğe girdiği 2005 yılından itibaren COP
toplantıları kapsamında Protokolü kabul etmiş tarafların da toplantıları
düzenlenmeye başlamıştır. 2007 yılındaki Bali Yol Haritası ile birlikte 2012
sonrası süreç belirleme çalışmaları başladığından Türkiye’nin de masada yer
alarak söz sahibi olabilmesi için “Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” 05 Şubat 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Türkiye, Kyoto Protokolü’nün 25 inci
maddesi uyarınca “Katılım Belgesi”nin tevdii tarihini izleyen doksanıncı gün olan
26 Ağustos 2009 tarihinde Protokole resmen taraf olmuştur.
2010 yılında Meksika’nın Kankun
şehrinde düzenlenen 16. Taraflar Konferansı kararları arasında yer alan
ülkemize ilişkin bölümde, Türkiye’nin diğer Ek-I ülkelerinden farklı bir
konumda bulunduğu ve özel koşullarının mevcut olduğu BMİDÇS’ye taraf ülkelerce
tanınmıştır. 2011 yılında G. Afrika’nın Durban kentinde düzenlenen 17. Taraflar
Konferansı’nda, ülkemize emisyon azaltımı, iklim değişikliğine uyum, teknoloji
geliştirilmesi ve transferi, kapasite geliştirme ve finansman alanlarında
sağlanacak desteğin modellerinin belirlenmesine ilişkin görüşmelerin
sürdürülmesi karara bağlanmıştır. 2012 yılında Doha’da gerçekleşen (COP 18)
İklim Zirvesinde Kyoto Protokolü’nün ikinci sorumluluk döneminin 2013 yılında
başlayıp 2020 yılında sona ermesine karar verilmiştir. Doha’da Türkiye’nin
müzakerelerde özel durumuna atıfta bulunulmuş, Türkiye’de düşük karbonlu
kalkınma stratejilerinin geliştirebilmesi için Ek-2 ülkelerinin, özel şartları
tanınan ülkelere teknoloji, kapasite geliştirme ve finans desteğini vermesi
yönünde karar alınmıştır. 2013 yılında Polonya’nın Varşova kentinde yapılan
(COP 19) İklim Değişikliği Zirvesinde, Türkiye’nin teknoloji, kapasite
geliştirme ve finans desteğini alabilmesi için müzakerelere devam edilmiştir.
2014 yılında Peru’nun Lima kentinde
yapılan (COP20) İklim Değişikliği Zirvesinde, Türkiye’nin teknoloji, kapasite
geliştirme ve finans desteğini alabilmesi için COP kararı tekrarlanmıştır.
Mevcut karara göre Türkiye en az 2020 yılına kadar iklim değişikliği ile
mücadele yolunda teknoloji, kapasite geliştirme ve finans desteği
alabilecektir.
Peru’da tüm tarafların iklim
değişikliği ile mücadele için “Ulusal olarak Belirlenmiş Katkılarını” (INDC)
2015 yılı Paris Konferansından önce sunmaları yönünde karar alınmıştır. Bu
kapsamda Türkiye 2020- 2030 yıllarını kapsayan “Ulusal Katkı”sını Birleşmiş
Milletler Sekretaryasına sunmuştur. Türkiye 2020- 2030 yılları arasında
artıştan azalış yöntemi ile (BAU) seragazı emisyonlarını yüzde 21’e kadar
azaltacağını bildirmiştir.
Paris Anlaşması 22 Nisan 2016-21
Nisan 2017 tarihleri arasında New York’taki Birleşmiş Milletler Genel
Merkezinde imzaya açılmıştır. 22 Nisan 2017 tarihinde Türkiye Paris Anlaşmasını
imzalamıştır. Günümüz itibariyle BMİDÇS taraf olan hemen hemen tüm taraflar
Paris anlaşmasına imza atmışlardır. Paris Anlaşmasının yürürlüğe girebilmesi için,
küresel sera gazı emisyonlarının en az %55’ini kapsayan en az 55 Taraf ülke
tarafından meclislerince onaylanması gerekmekteydi. 5 Ekim 2016'da Paris
Sözleşmesinin yürürlüğe girme eşiğine ulaşılmıştır. Paris Anlaşması 5 Kasım
2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Günümüzde 197 taraf ülkeden 127’si Paris
anlaşmasını onaylamış bulunmaktadır.
2016 yılında Fas’ın Marakeş
kentinde düzenlenen COP22 toplantısında, Paris Anlaşması ile çözülemeyen ve
eksik kalan konuların görüşülmesi için müzakereler devam etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder